Sinan Ateş iddianamesi: Azmettiren ve cinayet nedeni yok

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianamede, asıl talimatı kimin verdiği ve cinayetin neden işlendiğine dair bilgiler yer almadı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin 22 tutuklu şüpheli hakkında hazırladığı iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı. Cinayetin azmettiricileri ve nedenine ilişkin hiçbir bilginin yer almadığı iddianamede, dosyanın şüphelisi olan Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın adının hiçbir yerde geçmemesi dikkat çekti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Altun'a devredilen Sinan Ateş cinayeti soruşturması sonucunda hazırlanan iddianame, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aykut Cihangir'in imzasını taşıyor. İddianamede, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile cinayet sırasında yaralanan Selman Bozkurt müşteki olarak yer aldı.

DW Türkçe'nin haberine göre iddianamede, dosyanın şüphelisi olan ve Sinan Ateş'in adresinin bulunması talimatını verdiği bilirkişi raporuna yansıyan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın adının hiç geçmediği görüldü. Tolgahan Demirbaş'ın, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri M. E. A.'dan Sinan Ateş'in adresini isterken gönderdiği "Amirim bizim GB istedi de" şeklindeki mesaja yer verilen iddianamede, "GB"nin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım olduğu bilgisi yazılmadı. Bu yazışmada, Mustafa Aykal, "Reis önceki GB'ye çıkıyor bu numara" derken, Tolgahan Demirbaş ise "aynen," "reis," "onun ipini çekmişler" diye yanıt vermişti.

Cinayet nedeni de yazılmadı
Bunun yanı sıra cinayetin neden işlendiğine ilişkin de iddianamede bir değerlendirme yer almadı. Şüphelilerin örgütlü bir şekilde cinayeti işlemesine karşılık iddianamede, zanlılara yönelik herhangi bir suç örgütü isnadında bulunulmadı. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in Ahmet Yiğit Yıldırım'ı suçlayan ifadesi de iddianameye geçirilmedi.

Azmettirici kim?
İddianamede "cinayetin azmettiricisi" olarak yer alan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'a, bu talimatı kimin verdiği belirtilmedi. Yine Demirbaş'ın dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalandığı bilgisi de iddianameye yazılmadı. Savcılığın Ahmet Yiğit Yıldırım'ın arasında bulunduğu tutuksuz şüpheliler yönünden dosyayı ayırdığı öğrenildi. Bu şüpheliler yönünden soruşturma devam edecek.

Şüpheliler neyle suçlanıyor?
İddianamede, Sinan Ateş'i öldüren Eray Özyağci ile tetikçiyi olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında müşterek fail olarak Ateş'e yönelik toplu halde, iştirak halinde "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Bu şüpheliler, Selman Bozkurt'un yaralanması nedeniyle de 13 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

Cinayetin organizasyonunda rol alan Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş hakkında da "cinayeti azmettirdiği" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, MHP'li avukat Serdar Öktem, polisler Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, M. E. A., eski MİT mensubu Çağlar Zorlu'nun arasında bulunduğu 17 şüpheli hakkında ise "cinayete yardım" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ancak iddianamede, özellikle Emre Yüksel ve Serdar Öktem'e ilişkin suçlamaların ayrıntılarının yer almaması da dikkat çekti.

İddianamede, Sinan Ateş'e isabet eden 5 kurşundan 4'nün öldürücü nitelikte olduğu belirtildi.

İddianamenin "değerlendirme" bölümünde, Sinan Ateş'i öldürmek üzere "azmettirici" Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın "planlama ve tasarlama" yaptıkları anlatıldı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri olarak görev yapan Mustafa Ensar Aykal'ın Tolgahan Demirbaş'ın isteği üzerine Sinan Ateş'in cep telefon numarasını olaydan 8 ay önce sorguladığı ve ev adresini Tolgahan Demirbaş'a ilettiği ifade edildi. Diğer yandan Ahmet Yiğit Yıldırım'ın özel kalem müdürü olan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel'in Sinan Ateş'in avukatı Ali Yücel'in aracının sorgulanmasını Tolgahan Demirbaş'tan istediği anlatıldı.

İddianamede, Tolgahan Demirbaş'ın Ankara'nın Gölbaşı ilçesine Vedat Balkaya tarafından motosiklet ile getirilen tetikçi Eray Özyağci'yi bir araca bindirerek kaçırdığı anlatıldı. "Dodo" lakaplı Doğukan Çep'in de olayın diğer azmettiricisi olduğu anlatılan iddianamede, şöyle denildi:

"Şüpheli Doğukan Çep'in şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'u maktulü öldürmek üzere azmettirdiği, şüpheli Eray Özyağci'nin silah kullanma konusunda usta olduğu, şüpheli Vedat Balkaya'nın moto kurye olduğu, iyi şekilde motosiklet kullandığı, olayın öncesinde ve sonrasında daha hızlı, esnek ve rahat hareket edebilmek üzere motosiklet ile olay yerine gelinmesi ve olay yerinden uzaklaşılmasının planlandığı, diğer şüpheli Suat Kurt'un olaydan önce, olay sırasında yoğun şekilde keşif ve gözcülük yaptığı, olayın tarafları ve azmettiricileri arasında bilgi ve veri paylaşımı yaptığı, bu suretle şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un maktulün öldürülmesi ve müşteki Selman Bozkurt'un öldürülmesine teşebbüs edilmesi olayında eylem üzerinde ortak hakimiyetlerinin bulunduğu, müşterek fail oldukları."

Ayşe Ateş'ten tepki
Öte yandan iddianamenin bir parçasını X hesabından paylaşan Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikastı birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?" diye sordu.

05 Mayıs 2024 09:59
DİĞER HABERLER