Mahkeme Aydınlık Gazetesi'ne nasıl siper olmuş...

Mahkeme, Aydınlık'ın MİT TIR'ları haberini Cumhuriyet'ten 15 ay önce yayımlamasını böyle yorumladı: "Tahminden ibaret"

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ceza aldığı MİT TIR'ları haberini Cumhuriyet Gazetesi'nden günler önce Aydınlık Gazetesi yapmıştı. 

Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'e dava açılmasının ardından Aydınlık yöneticilerine soruşturma dahi açılmamıştı.. 

Bu haberlerin konuşulduğu dönemde Aydınlık Gazetesi tarafından 'Evet, MİT TIR'ları haberini Cumhuriyet'ten önce yaptık. Gelsinler, tutuklasınlar. İktidarın karanlık Suriye politikasının Türkiye'yi nereye getirdiği ortada. Her şeyden önce ülkemizin güvenliğini düşünürüz.' açıklaması yapılmıştı. 




Ali İhsan Horasan başkanlığındaki mahkeme heyeti, kararda, 21 Ocak 2014’te Aydınlık gazetesinin söz konusu mühimmata ilişkin, "İşte TIR’daki Cephane" şeklinde haber yaptığını anımsattı. Haberin yanında "top mermileri olduğu iddia edilen bir adet fotoğrafın bulunduğunu" kaydeden heyet, haberde bundan başkaca herhangi bir bilgi, belge ve görüntünün bulunmadığını öne sürdü. "TIR’ların durdurulmasından itibaren kamuoyunda MİT tarafından yapılan faaliyet ve taşınılan malzeme ile alakalı birçok haber yorum yapıldığını" belirten heyet, Aydınlık’taki haberin bunlardan ibaret olduğunu iddia etti. "Nerede çekildiği, içeriğinin ne olduğu dahi ilk bakışta net olarak anlaşılamayan tek kare foto" ile sırrın ifşa olmayacağını savundu. Haberin rivayet veya tahminden öte bir anlam taşımadığını ileri sürdü. Oysa haberde TIR’ların kilitli havan, roket başlıkları ve çeşitli cins ve miktarda mühimmat taşıdığı, bunların tıbbi malzeme altına gizlendiği yazıyordu.
 
"Bir şekilde temin edildi"
 
Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun'un haberinde kararda kullanılan dilin yer yer hukukilikten uzaklaştığı yorumu yapıldı. Şöyle ki, "TIR’ların durdurulmasından içerisindeki malzemelerin açılmasına, sayılmasına kadar tüm bilgiler video şeklinde sanık Kadri Enis Berberoğlu tarafından bir şekilde temin edildiğini" öne süren heyet, bu iddiasına ilişkin herhangi bir delil sunmadı. Buna gerek görmeyerek, "Berberoğlu’nun "henüz belirlenememiş şekilde bilgileri temin ettiği"ni iddia etti. Heyet, öte yandan, Berberoğlu’nun avukatlarının videonun çekilmesi ile ilgili Yargıtay’da yargılanan sanıklar ile Berberoğlu arasında iletişim olup olmadığının tespit edilmesi için HTS kayıtlarının istenmesi talebini heyet 24 Mayıs tarihli celsede reddetmişti.
 
Berberoğlu’nun söz konusu tarihlerde 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde CHP’den milletvekili adayı olduğunu anımsatan heyet, görüntüleri gazeteci Can Dündar’a verdiği iddiasıyla ilgili olarak şu cümleyi kurdu: "Berberoğlu’nun görüntüleri vermesindeki amacın Can Dündar tarafından gazetesinde yayınlanarak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidarda bulunan AK Parti hükumetini ‘MİT TIR’larıyla Suriye’deki terör örgütlerine silah yardımı yapılıyor’ şeklindeki algı operasyonu ile kamuoyu nezdinde yıpratmak, cezai soruşturmalara maruz bırakmak, ulusal ve uluslararası alanda özellikle Cumhurbaşkanının savaş suçlusu olarak yargılanmasının önünü açmak, buna ortam sağlamaya çalışmaktır."
 
Muhalefeti yok saydı
 
Kararda, o dönemdeki iç ve dış olaylar nedeniyle "ortamın olağanüstü boyutta olduğu" belirtilerek, “MİT tırları olayının ifşası ile hazır ortam da müsait iken Cumhurbaşkanı ve AK Parti Hükümeti yöneticilerinin teröre destek veren, terörü finanse eden iddiaları ile ulusal ve uluslararası boyutta yargılanmaları sağlanarak ortadan kaldırılmalarının hedeflendiği, en iyi ihtimalle seçim öncesi hükumeti zora sokarak seçimi kazanmalarının önüne geçilmek istendiği” gibi iddialarda bulunuldu. AKP’li siyasetçilerin yorumlarından farksız olan kararda, muhalefet partisinin iktidarı eleştirme ve denetleme görevi de şu ifadeyle yok sayıldı: “Ana muhalefet partisinin genel başkan yardımcısı olan ve milletin meclisinde millet adına vekil olmak isteyen sanığın, yönetmeye talip oldukları devletin bekasını, milli güvenliğini, menfaatini normal bir vatandaştan çok daha fazla önemsemesi, düşünmesi gerekmekte, evleviyetle bu husustaki yükümlülüğü doğmaktadır.”
 
"Amaçlarının ne olduğu net bir şekilde belli"
 
Heyet, kararda ifade özgürlüğünü hiçe sayan yorumlarda da bulundu. “Görüntülerin sanık Can Dündar tarafından yayınlanma şekli, görüntülerle beraber yapılan yorumlar, yazılar gözetildiğinde amaçlarının ne olduğu net bir şekilde belli olmaktadır” diyen heyet, bu ifadesiyle görüntüyle birlikte yorum yapmayı, yazı yazmayı AKP’ye zarar vermek olarak yorumladı.
 
Cumhuriyet gazetesinin tiraj verilerinin manipülasyona uğradığı belirtilmişti. Cumhuriyet gazetesinin yayın politikası suçlama konusu edilerek 13 'Cumhuriyetçi'nin tutuklu olduğu dosyada savcılık yayın çizgisinin değişmesi nedeniyle tirajın düştüğünü ileri sürmüştü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de gerekçeli kararında, “Sanık Kadri Enis Berberoğlu, özü itibarıyla devlet sırrı olan bilgiyi hükümete muhalif olması, seçime bir hafta kala tirajı yüksek Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlatarak seçimde düşük oy almalarını, hukuki ve cezai sorumluluklarının doğmasını sağlamak amacıyla hareket etmiştir” ifadesi kullanıldı. Oysaki haberin yayımlandığı 27 Mayıs 2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesi 50 bin 267 adet satarak, ana akım gazeteler arasında son sıralarda yer aldı

26 Haziran 2017 12:51
DİĞER HABERLER