Maden sularının yüksek seviyede bor içermesinin olumsuz sonuçları nelerdir?

Gıda mühendisi ve akademisyen Bülent Şık, maden sularında bor içeriğinin yüksek olmasının sağlık sorunu oluşturabileceğini söyledi. Şık, borun, D vitamini ve kalsiyum ile etkileşime girerek, östrojen metabolizmasını etkileyebileceğinin bilimsel çalışmalarla ortaya konduğunu kaydetti. Şık, Sağlık Bakanlığı'nın periyodik olarak kontrol-izleme çalışmaları yapması gerektiğini söyledi.
Beypazarı marka maden suyu, İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi tarafından yapılan incelemelerde yüksek seviyede bor içerdiği tespit edildi. Bu nedenle markanın maden suyunun tüketilmemesi gerektiği uyarısı yapıldı1. Gıda mühendisi ve akademisyen Bülent Şık, maden sularındaki yüksek miktardaki bor miktarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Bor ve Sağlık: Düşük miktarda bor alımının hücresel fonksiyonu ve diğer besin maddelerinin aktivitesini etkileyebileceğini belirtti. Bor, boratlar ve borosilikatlar içeren kayalardan ve topraklardan sızma sonucu yeraltı suyunda bulunur. Ancak literatüre göre, borun insanlarda üreme sağlığını ve gelişimsel süreci olumsuz etkileme potansiyeli üzerine yeterli çalışmalar bulunmamaktadır. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda ise olumsuz etkilere rastlanmıştır. Özellikle çocukların yetişkinlere kıyasla toksik maddelerin etkilerine daha açık olduğuna dikkat çekerek, maden sularındaki bor içeriğinin yüksekliğinin bir sağlık sorunu oluşturabileceğini vurguladı. Ayrıca, bu meselede bor dışında maden sularında bulunması muhtemel özellikle arsenik gibi toksik kimyasallara da dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Periyodik Kontrol ve İzleme: Maden suları ve içme suları ile ilgili periyodik kontrol-izleme çalışmalarının Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanması gerektiğini belirtti. Bu sayede tüketicilerin sağlığını korumak adına gerekli önlemler alınabilir.

Bülent Şık’ın paylaşımına göre, doğal olarak oluşan bor, öncelikle boratlar ve borosilikatlar içeren kayalardan ve topraklardan sızmanın bir sonucu olarak yeraltı suyunda bulunur. Literatüre göre, borun insanlarda üreme sağlığını ve gelişimsel süreci olumsuz etkileme potansiyeli üzerine yeterli çalışmalar bulunmamaktadır. Ancak laboratuvar hayvanlarında yapılan çalışmalarda olumsuz etki oluşturabileceği hakkında kanıtlar var. Organ benzerlikleri dikkate alınarak bu sonuçların insanlar için de geçerli olduğu düşünülmelidir. Çocukların kimyasal maddelerin toksik etkilerine yetişkinlere kıyasla daha duyarlı olduğu unutulmamalıdır.

17 Nisan 2024 11:46
DİĞER HABERLER