Başkanlık sisteminden milletvekilleri bile rahatsız

Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili “Sistemin sistem olmadığını AKP’li milletvekilleri de görüyor, yaşıyor. Milletvekilleri artık bakandan 'ricacı' bile olamıyor.” dedi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, birinci yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bakanlıklar ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) arasındaki bağın kopmasına sebep olduğuna işaret ederek, yeni sistemin bir sistemsizlik getirdiğini vurguladı. 

Balbay ayrıca Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekillerinin de sistemden rahatsız olduğunu söyledi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay “Salkım beyin naneleri” başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir sistem olmadığı, taneleri salkımdan kopuk ucube bir yönetim arayışı olduğu daha birinci yılda ortaya çıktı. Aslında birinci yıla da gerek yoktu, yolun başında sistemsiz, kurumsuz, başkancı bir anlayışın benimsendiği görülüyordu.Gelinen noktada, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yaptığı açıklamalar, makyaj düzeyinde de olsa bazı değişikliklerin olacağıını gösteriyor.

Bayramlık ağzını açan Oktay’a göre şahlanışın başındayız. Dileriz baştaki “ş” harfi düşmez! Oktay, Cumhurbaşkanlığı garabet sisteminin birinci yılında çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarını, yapılması gerekenleri Erdoğan’ın önüne koyacaklarını söyledi. Derine gitmeye gerek yok, görünen sistemsizlikleri özetleyelim: 

1- Meclis’le bakanlar koptu. Yani yasama ile yürütme arasında bağ kalmadı. 

Meclis genel kurul salonunda Bakanlar Kurulu bölümü kalktı. Zira ortada böyle bir kurul yok artık. Sadece birbirinden bağımsız Saray’a Bakanlar Kurulu var.

2- Bakanlarla bakanlık koptu. Atama bakanla bakanlık arasında bir hat yok. Müsteşarlık kaldırıldı, yerine gelen bakan yardımcılığı bu işlevi üstlenemedi. Zira bakan yardımcılığı, seçilemeyen vekilleri tatmin etmekten bir yere getirilemeyenlere koltuk bulmaya kadar gerçek işlevi dışında her işe yarıyor.

3- Bakanlarla bakanlar arasında bağ koptu. Pek çok konu birden fazla bakanlığı ilgilendirir. Örneğin turizm, eğitimden tarıma kadar pek çok bakanlığın ortaklığını gerektirir. Bakanlar Kurulu kalktığı için diyalog ortamı da yok. Yukarıdaki üç ana kopukluğun altında başka kopukluklar da var. Bir üzüm salkımını düşünün, her tane birbirine bağlı olduğu için salkımdır. 

Her kurum bir tane ise arada bağın kopması salkım özelliğini de ortadan kaldırıyor.Sistemin sistem olmadığını AKP’li milletvekilleri de görüyor, yaşıyor. Milletvekilleri artık bakandan “ricacı” bile olamıyor. Demokrasinin en kısa tarifi şudur: Kurumlar ve kurallar rejimi!Ortada ne kurum kaldı ne kural. Bitirilen kurumların yerine yenisini de koyamadılar. 

Mevcut bakanların yanında bir de Saray’da başkanlıklar var. Kimin yetkisi kimin kurumunda belli değil. Cumhurbaşkanı Hukuk Başdanışmanı sıfatı ile televizyona çıkan MehmetUçum, hukuk dışında her şeye değindi. Öyle anlaşılıyor ki, “Benim de bir uçumluk görüşlerim var” deyip, sistemsizliği örtmek üzerine yola çıkmış. “Yurtsever demokrasi”, “radikal yeniden yapılanma” gibi Türkiye’de ve dünyada yeni kavramlar ortaya atan Uçum’a sormak gerekir: 

Erdoğan’ın attığı hangi adım olumlu sonuç verdi de yenisini öneriyorsunuz? Uçum’a göre toprak bütünlüğü ile siyasi bütünlük birbirine bağlı. Siyasi bütünlük, üzeri bir nebze örtülse de Erdoğan’ın tek yöneticiliğine endeksli. 

Şöyle ki: Toprak bütünlüğü eşittir siyasal bütünlük, siyasal bütünlük eşittir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu sistem eşittir Erdoğan! Buradan yurtsever demokrasi değil, kendini sever demokrasi çıkar!Bu sistemsizliğe yönelik eleştirilere hemen şu karşılık veriliyor: Eskiye dönmek mi istiyorsunuz? Bunca kural çiğnenip kurum çökertildikten sonra eskiye dönüş diye bir şey olmaz. 

Biz sistem karaya değil, raya otursun istiyoruz. Bu tartışmayı, eski-yeni eksenine oturtmanın kimseye faydası olmaz. Yeniden seçim yapmak da bu dağınıklığa çare değil. Bundan önce yeniden yapılanmanın, bir saatin içindeki çarklar gibi dişlileri birbirine bağlamanın yolunu bulmak gerekir. Bu dağınıklık akla Salkım Hanımın Taneleri romanını getiriyor. Bizdeki de... Salkım Beyin Naneleri!"

14 Ağustos 2019 10:43
DİĞER HABERLER