2018'de elektriğe %72.3'e, doğalgaza %112.5'ye varan zam yapıldı

Makina Mühendisleri Odası, 2018 yılında elektriğin %45 ile %72,3, doğalgazın da %29,5 ile %112,5 oranlarında zamlandığını belirtti ve yapılması gerekenleri sıraladı: Enerji sektörü kamusal planlama ekseninde yeniden düzenlenmeli, çalışanları ücretleri artırılmalı, vergiler düşürülmeli, yoksullara enerji desteği sağlanmalı

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Enflasyonla Mücadele Programı’nı açıklarken son üç ayda elektrik ve doğalgaza üçer defa zam yapılmamışçasına yıl sonunda kadar zam olmayacağını ilan ederken, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu ise hazırladığı raporda zamların yıllık artış oranını hesapladı.

2018 yılının ilk 10 aylık zaman zarfında farklı tüketici gruplarında elektriğin %45 ile %72,3, doğalgazın da %29,5 ile %112,5 oranlarında zamlandığı belirtilen raporda, asgari yaşam standardındaki dört kişilik bir ailenin aylık elektrik ve doğalgaz faturasının en az 284 TL’ye çıktığını, bunun da asgari ücretin %17,7’sine tekabül ettiği ifade edildi.

Makina Mühendisleri Odası, “Ne yapmalı?” sorusuna ise şu yanıtları verdi:

1. Genel olarak enerji, özel olarak elektrik sektörü toplum çıkarları ve kamusal planlama eksenlerinde yeniden düzenlenmelidir

Elektrik enerjisi faaliyetleri, toplum çıkarlarının korunmasını esas alan bir kamu hizmetidir. Temelleri 1980’li yıllarda atılan, 2002’den bu yana hız kazanan, hizmetin kamusal niteliğini ve toplum çıkarlarını esas alarak verilmesi gereğini gözardı eden ve sektörü piyasanın isteklerine bırakan anlayış ve uygulamalar son bulmalı; genelde enerji sektörü, özelde de elektrik üretim-iletim-dağıtımı, toplum çıkarlarını gözeten kamusal bir planlama anlayışı ve toplumcu bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.

Bugüne değin, enerji ihtiyacını karşılamak üzere genelde ithal enerji kaynağı kullanılmış ve kamusal bir planlama anlayışı ile değil yalnızca piyasanın isteklerini gözeten ve ithal kaynaklara dayalı yüksek maliyetli yatırımlar yapılmış, sonuçta enerjideki dışa bağımlılık Türkiye için ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bu nedenle bundan sonra izlenmesi gereken politikanın esası; “önce enerji verimliliği için yatırım yapılması, bu yatırımlarla sağlanan tasarrufların yanı sıra talebin yönetilmesi, mevcut tesislerin verimliliğinin artırılması, elektrik dağıtım ve iletim şebekelerindeki teknik kayıpların azaltılması ve bütün bu uygulamalar yeterli olmaz ise, ancak o zaman yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretim tesisi yatırımı” olmalıdır.

Enerji kullanımını azaltan, enerjiyi verimli kullanan, enerjiyi yerli ve yenilenebilir kaynaklardan, yurt içinde üretilen ekipmanlarla temin eden bir paradigmaya geçiş sağlanmalıdır.

2. Kamu çalışanlarının, işçilerin, tüm emekçi ve emeklilerin ücret ve maaşları ile asgari ücretleri artırılmalıdır

Bugüne değin kamu çalışanlarının, işçilerin, emeklilerin ücret ve maaşları ile asgari ücret, hiç bir zaman tutmayan ve gerçek enflasyon oranlarının çok gerisinde kalan oranlarda artırılmış ve bu kesimlerin gelirleri reel olarak gerilemiştir.

Kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşları, asgari ücret ve işçi ücretleri %30-35 enflasyon oranı dikkate alınarak, en az %40 artırılmalı, asgari geçim indirim tutarı asgari ücrete eşitlenmeli ve tüm maaş ve ücretlerin asgari ücret tutarı kadar bölümü vergi dışı kalmalıdır.

3. Vergiler düşürülmelidir

Doğalgaz ve elektrikte mesken aboneleri için maliyet unsuru olan %18 KDV oranı düşürülmelidir.

Elektrik fiyatlarını artıran, mesken abonelerinin sırtına yıkılan ve kamu yararına değil siyasi iktidarın yayın organı olarak çalışan TRT’ye zorunlu ödenen paylar kaldırılmalıdır.

4. Yoksul ve yoksunlara enerji desteği verilmelidir

Düşük gelirli konut tüketicileri için doğalgaz satış fiyatlarında sübvansiyon sağlanmalı, enerji yoksunlarına ise bedelsiz elektrik ve doğalgaz desteği verilmelidir.

18 Ekim 2018 23:27
DİĞER HABERLER